| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| volley: | [isim] yaylım ateş, atma, yağdırma, topa yere değmeden vurma | |
| volley: | [fiil] yaylım ateşe tutmak, yağdırmak, topa yere değmeden vurmak | |
| volley: | Bir çeşit kemirgen. | |
| volley bombing: | bomba yağdırma | |
| volley forth: | yağdırmak, yağmuruna tutmak | |
| volley of stones: | taş yağmuru | |
| volley of oaths: | küfür yağmuru | |
| volley fire: | yaylım ateşi |
[ son aranan 10 kelime: anlaşmanın yapıldığı sırada faiz oranı düşük olmasından ötürü cazip gelen | in bold | reception camp | helpline | donuk açık kahverengi kumaş | mağara adamı | hazreti ısa figürlü haç | appealed | here | volley ]