TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| warm: | ısınma, sıcakça yer |
| warm: | [fiil] ısınmak, ısıtmak, samimileşmek |
| warm: | [sıfat] sıcak, ılık, samimi, canlı, hararetli, heyecanlı, sıcak tutan, sıcacık, taze |
| warm clothes: | [isim] sıcak tutan giysiler |
| warm friends: | [isim] yakın dostlar |
| warm blooded: | sıcakkanlı, tutkulu, enerjik |
| warm blooded animals: | sıcakkanlı hayvanlar |
| warm up: | heyecanlandırmak, coşturmak, kızıştırmak, kışkırtmak, ısınmak, kızışmak, hararetlenmek, kurcalamak, ısıtmak |
| warm hearted: | cana yakın, iyi kâlpli, sevgi dolu |
| warm existence: | güvenli varoluş |
| warm scene in a play: | bir oyundaki heyecanlı sahne |
| warm welcome: | hoş karşılanış |
| warm air: | sıcak hava |