TELAFFUZKELİMEANLAM
yüksek:raised high, elevated, exalted, high, highrise, lofty, loud, spheric, stately, superior, tall; buoyant, penetrating, penetrative
yüksek:acro, hyper
yüksek:above, over
yüksek:clarion
yüksek:high
yüksek atlama:high jump, pole jump, pole vault, vault
yüksek atlama sırığı:vaulting pole
yüksek atlama yapmak:pole jump, pole vault
yüksek getirisi olan bir hisse senedi ve tahvil:income stock
yüksek fiyatlar nedeniyle ... piyasasına girememek:[fiil]  to be priced out of the ... market
yüksek sesle selamlamak:[fiil]  to call out
yüksek mahkemece çıkartılan ve davada ilk adımı oluşturan mahkemeye çağrı emri:writ of summons
yüksek bir mevkide bulunmak:[fiil]  to hold a high-level position
yüksek eğitime devam etmek:[fiil]  to go on to higher education
yüksek vergi oranları uygulayarak hükümetin halkın bir bölümünden geri aldığı para:claw back



[ son aranan 10 kelime: dive into | to have angry passages with an opponent in a debate | kali | ikileme | income tax safe guards | ay manzarası | boss | depurate | duygularını güzel sözlerle ifade etmek | yüksek ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2025 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0017