| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| zero: | [sıfat] sıfır, hiç |
| zero: | [isim] sıfır, hiç, sıfır noktası, hiçlik |
| zero: | [fiil] sıfırlamak, sıfıra ayarlamak |
| zero: | Sıfır. |
| zero address instruction: | adressiz komut |
| zero growth: | sıfır gelişme |
| zero sum game: | sifir-toplamli oyun |
| zero coupon bond: | (US) hatırı sayılır bir iskonto yüzdesi ile ihraç edilmiş, ama temettü vermeyen tahvil, yatırımcı, tahvilin vadesi geldiğinde bir sermaye kazancı elde eder |
| zero altitude: | sıfır irtifa, sıfır yükseklik |
| zero in on: | hedeflemek, amaçlamak, yoğunlaşmak, dikkatini vermek |
| zero economic growth: | ülkenin kişi başına düşen gelirinin kayda değer bir artış göstermemesi durumu |