TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| carrier: | [isim] taşıyıcı, hamal, kurye, ulak, nakliyeci, nakliye şirketi, portör, port bagaj, kızak |
| carrier: | taşıyıcı |
| carrier: | Patolojik olan veya patolojik olma ihtimalleri mevcut bulunan mikro-organizmaları taşıyan, başka fertlere bulaştıran, ancak kendisi hasta olmayan kimse, portör, taşıyıcı. |
| carrier channel: | tasiyici kanali |
| carrier shares: | [isim] tren yolu tahvilleri |
| carrier bag: | kesekâğıdı |
| carrier wave: | yüksek frekanslı elektromanyetik taşıyıcı dalga |
| carrier pigeon: | haber güvercini, posta güvercini |