| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| catch: | [isim] yakalama, tutma av; aldatmaca, voli, kâr; kilit dili, kanca, hile, bityeniği, tuzak; topluca söylenen şarkı | |
| catch: | [fiil] yakalamak, tutmak, yetişmek, basmak, baskın yapmak, kapmak, gafil avlamak, edinmek (alışkanlık), cezbetmek, çekmek, enselemek, anlamak, kavramak, tutunmak, yakalanmak, tutuşmak, maruz kalmak, takılmak, vurmak, tokat atmak, çalışmak (mekanizma), sıkışma | |
| catch a chill: | üşütmek, soğuk almak | |
| catch a cold: | nezle olmak, soğuk almak | |
| catch a tartar: | çetin cevize çatmak | |
| catch up: | kapıp kaçmak, etkilemek, büyülemek, donatmak, bilgilendirmek, yetişmek, geri kalmamak | |
| catch up on: | yakalamak, yetişmek, tamamlamak | |
| catch on: | anlamak, kavramak, tutulmak, moda olmak | |
| catch fire: | ateş almak, alev almak, tutuşmak | |
| catch phrase: | parola, slogan, sık kullanılan moda cümle | |
| catch out: | [fiil] meydana çıkarmak, oyun dışı etmek (kriket) | |
| catch hell: | azar işitmek, azarlanmak |
[ son aranan 10 kelime: başıboş | sound | polarma | bunu benim için ayırtın lütfen. | sanayi bakanlığı | emme subabı | kutup ayısı | bir fikrin ya da kişinin reklamını yapmak | dörtgen gibi | catch ]