TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| coast: | [isim] sahil, deniz kenarı, deniz kıyısı, kıyı, kızak için uygun yokuş; kızakla yokuştan kayma |
| coast: | [fiil] sahil boyunca gitmek; kıyı boyu limanlar arasında ticaret yapmak; kızakla yokuştan kaymak, yokuş aşağı salıvermek; beleşten ilerlemek |
| coast down: | yavaşlıyarak durma |
| coast guard: | sahil koruma, sahil koruma görevlisi |
| coast waters: | [isim] kıyı suları |
| coast waiter: | (Br) sahil gümrük muhafaza memuru |
| coast guard cutter: | sahil güvenlik teknesi, vardakosta |
| coast line: | kıyı boyu |
| coast blockade: | [isim] kıyı ablukası |
| coast patrol: | sahil devriyesi |
| coast navigation: | kabotaj, kıyı seyri, sahil seyri |