| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| cock: | [isim] horoz, erkek av kuşu; rüzgâr gülü; musluk; önder, lider; zırva, saçmalık; martaval, ot yığını, saman yığını | |
| cock: | [fiil] kurmak, hazır duruma getirmek; dikmek; tetiğe almak | |
| cock a hoop: | coşkulu, neşeli, darmadağınık | |
| cock a snook at: | nanik yapmak | |
| cock and bull story: | kurtmasalı, palavra, martaval | |
| cock fight: | horoz dövüşü | |
| cock up: | karmakarışıklık, dağınıklık | |
| cock up the nose: | burnu havada olmak, havalarda olmak | |
| cock crow: | gün doğumu, sabahın erkeni | |
| cock n: | önder, rüzgâr gülü, valf, anahtar, musluk, penis, ateşe hazır oluş, yana eğim, ufak saman yığını, avanaklık, enayilik, gözüpeklik, (erkekler arasında) ahbap | |
| cock and bull story n: | palavra, martaval | |
| cock on his own dunghill: | kendi çöplüğünde öten horoz |
[ son aranan 10 kelime: savaş meydanı | ön sıra | meksikalı | to harden | to give sb's a hostile reception | sheat | içini kazımak | çekinik | dokuma araçları | cock ]