| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| defensive: | [sıfat] savunma, savunan, koruyan, savunma amaçlı | |
| defensive: | [isim] savunma | |
| defensive: | Savunucu, koruyucu. | |
| defensive issues: | [isim] silahlanma tahvilleri | |
| defensive measures: | [isim] savunma önlemleri | |
| defensive securities: | [isim] ortalamadan daha dengeli ve yatırımcıya daha emin gelir getiren menkul kıymetler ve tahviller | |
| defensive allegation: | bir davada karşı tarafın cevap vermemesi durumunda gıyabi karar alınmasını öngören iddianame | |
| defensive area: | savunma bölgesi | |
| defensive pact: | savunma paktı, savunma antlaşması | |
| defensive post: | savunma mevzii | |
| defensive site: | savunma alanı | |
| defensive strike: | savunma grevi | |
| defensive war: | savunma amacıyla girişilen savaş, savunma savaşı, tedafüi harp |
[ son aranan 10 kelime: karadut | fırınlanmış | çatlaklar oluşturan | trustee s e c | askı kancası | usta | right to distrain | goose flesh | to be eligible to vote | defensive ]