TELAFFUZKELİMEANLAM
down:[isim]  kuştüyü, tüy, ayva tüyü; hav; tepe; kumul; şansın ters dönmesi; bunalım, depresyon; nefret; garez; bağlanma
down:[fiil]  devirmek, yere sermek; yenmek; indirmek (uçak); mideye indirmek
down:[sıfat]  aşağıya doğru, düşen; neşesiz, keyifsiz, morali bozuk; şehir merkezine giden; çarşı doğrultusunda olan; londra'ya giden
down:[zarf]  aşağı, aşağıda, aşağıya, altına, altında, geride, kayıpta, çökmüş, yıkılmış, şehir merkezine, güneye, londra'nın dışına, programlanmış, peşin olarak, azalarak, düşerek, yüzükoyun, hüzünle, bunalımlı bir şekilde, aşınmış bir şekilde, sulandırılmış ola
down:[edat]  aşağıya doğru, aşağısına doğru, aşağısında; boyunca; beri
down a:akıntı yönünde
down a stream:bir nehrin akıntısı yönünde olan
down line:şehrin merkezine giden hat, (Br) Londra'ya giden hat
down on one's luck:şanssız, bahtsız, tâlihsiz
down lead:aşağı inen antenin ucu
down to earth:gerçekçi, gerçekleştirilebilir, hissiz
down the road:yol boyunca
down with flu:gripten yatağa düşmüş
down with influenza:gripten yatağa düşmüş
down with pneumonia:zatürreden yatıyor



[ son aranan 10 kelime: spin drier | to have landed property | to down a plane | iyi yön | dikkatsizlik | katarakt | hayran etmek | indirekt kontakt | sinirlenmek | katalizör ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0014