| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| excess: | [isim] aşırılık, aşırıya kaçma, fazlalık, fazla; ilave; taşkınlık, ölçüsüzlük | |
| excess baggage: | bagaj fazlası, fazla valiz | |
| excess baggage charge: | fazla valiz ücreti | |
| excess cost: | masraf fazlası, ek ödeme | |
| excess current: | fazla akım | |
| excess of age: | kocamışlık | |
| excess reserves: | [isim] rezerv fazlaları, olağanüstü ihtiyatlar, fevkalade ihtiyatlar, yedek akçeler | |
| excess reserve: | (banka , US) olağanüstü rezerv | |
| excess liquidity: | [isim] likidite fazlası | |
| excess payment of income tax: | gelir vergisini fazla ödeme | |
| excess the amount: | meblağ fazlalığı |
[ son aranan 10 kelime: ceza evlerinde hükümlülerin geçmemesi gereken yasak bölge sınırı | al gülüm ver gülüm politikası | hediyelik eşya satışı | kar yağışı miktarı | amount brought to debit | airspace | varaklı | suç bende değil | erkek tarafı | excess ]