| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| good: | [isim] hayır | |
| good: | [sıfat] iyi, güzel, hayırlı, yararlı, sağlığa yararlı, dolu dolu, çok, uslu, sağlam, emin | |
| good: | peki | |
| good: | [zarf] oldukça | |
| good afternoon: | iyi akşamlar | |
| good luck: | [isim] iyi şans, şans, uğur | |
| good memory: | iyi bellek, iyi hafıza | |
| good evening: | iyi geceler | |
| good hearted: | iyi kâlpli | |
| good night: | iyi geceler | |
| good looking: | iyi görünümlü, yakışıklı, güzel | |
| good at languages: | dil öğrenmede becerikli | |
| good at managing: | idareli | |
| good at repartee: | hazırcevap |
[ son aranan 10 kelime: cezalandırmak (oxford üniv.) | armature shaft | terms book | formaliteler | piyasa fiyatının düşmesi durumunda arzedilen mal miktarın arttığı olağandışı hal | balkon kapısı | ticaret yolları | acology | esrar kullanmak | good ]