TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| grand: | [isim] bin dolar, kuyruklu piyano |
| grand: | [sıfat] büyük, ulu, muhteşem, önemli, soylu, asil, ağırbaşlı, ana, baş, genel |
| grand: | büyük |
| grand master: | büyük üstat, şampiyon |
| grand duke: | grandük, çarın oğlu |
| grand inquisitor: | engizisyon mahkemesi başkanı |
| grand national: | liverpool at yarışı |
| grand daughter: | kız torun |
| grand atelier: | (Fr) önde gelen bir modaevi |
| grand e école: | (Fr) Fransız yarı askeri teknik kolej |
| grand total: | genel toplam |
| grand slam: | büyük başarı, saldırı ya da çaba olarak varını yoğunu ortaya koyma |
| grand purpose: | dava |