TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
grave: | [isim] mezar, kabir, ölme, aksan işareti, gömüt | |
grave: | [fiil] oymak, kazımak, işlemek, kalafat etmek (gemi) | |
grave: | [sıfat] önemli, ciddi, ağır, kasvetli, sıkıcı, pes, kalın | |
grave: | Şiddetli, ağır, tehlikeli. | |
grave: | mezar | |
grave digger: | mezar kazıcı | |
grave scandals on the stock exchange: | borsada büyük skandal |