TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
guilty: | [sıfat] suçlu, kabahatli, günahkâr, suçlu hisseden | |
guilty conscience: | suçluluk hissi, vicdan azabı, vicdan rahatsızlığı | |
guilty ignorance: | kabahatini bilmeme | |
guilty or innocent: | suçlu mu, suçsuz mu, suçlu mu suçsuz mu ? | |
guilty of theft: | hırsızlık suçu işlemiş |