TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
heap: | [isim] yığın, küme, öbek, bir sürü, bir yığın, döküntü, hurda yığını | |
heap: | [fiil] tepeleme doldurmak, ağzına kabar doldurmak, yüklemek | |
heap up: | yığmak, kümelemek, toplamak, yağdırmak, kümelenmek | |
heap coals of fire on one's head: | kötülüğe iyilikle karşılık vermek | |
heap together: | kümelemek, kümelenmek | |
heap of: | tepeleme | |
heap of books: | kitap yığını | |
heap of rubble: | molozluk |