TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| heavy: | [sıfat] ağır, baskın, şiddetli, fırtınalı, aşırı, önemli, çok, sert, baygın, üzücü, bozuk, kaba, hamile, ağdalı |
| heavy: | [zarf] ağır şekilde, şiddetle, çok |
| heavy: | [isim] başrol oyuncusu (dram), kötü adam rolü, ağır siklet, fedai, zalim, ağır top |
| heavy chemicals: | ağır kimyasal maddeler |
| heavy concrete: | yoğun beton |
| heavy rain: | yoğun yağış |
| heavy users: | [isim] ağır kullanıcılar, bir ürünü ortalamanın üstünde miktarlarda satın alan müşteriler ya da tüketiciler |
| heavy orders: | [isim] büyük siparişler |
| heavy losses: | [isim] büyük kayıplar |
| heavy chains: | ağır zincirler |
| heavy taxes: | [isim] ağır vergiler |
| heavy casualties: | ağır kayıp |
| heavy metal: | heavy metal, bir tür rock müzik |