TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
huddle: | [isim] kalabalık, yığın, karışıklık | |
huddle: | [fiil] sürü gibi toplanmak, bir araya toplamak, toplamak, tıkıştırmak, aceleyle giyinmek | |
huddle together: | bir araya toplamak, bir araya toplanmak, tıkıştırmak | |
huddle up: | dertop olmak, kıvrılmak | |
huddle with oneself: | kendi kendine konuşmak |