TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| keep: | [isim] iç kale, kale, geçim, yiyecek, bakım, himaye |
| keep: | [fiil] tutmak, bulundurmak, sağlamak, korumak, temelli almak, sürdürmek, devam ettirmek, alıkoymak, bakmak, gözkulak olmak, işletmek, uymak, kalmak, durmak, kutlamak |
| keep a diary: | günlük tutmak |
| keep a firm hand on: | katı disiplin uygulamak |
| keep a good lookout for: | kollamak, gözkulak olmak |
| keep alive: | yaşatmak, canlı tutmak, hayatta kalmak |
| keep watch and ward: | nöbet tutmak |
| keep going: | ilerlemek, devam etmek, sürdürmek |
| keep it up: | devam et, dayan |
| keep off: | uzak tutmak, yaklaştırmamak, uzak durmak, yaklaşmamak, dokunmamak, yağmamak |
| keep off the grass: | çimlere basmayın |
| keep at: | devam etmek, bırakmamak |