TELAFFUZKELİMEANLAM
lead:[isim]  kurşun, iskandil, kurşun levha, rehberlik, öncülük, önderlik, önde olma, ilk oynama hakkı (iskambil), örnek, kılavuz, kablo
lead:[fiil]  başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak (kartlarını), götürmek
lead:[sıfat]  kurşundan yapılmış
lead:(pb) kurşun
lead:Pb sembolü ile bilinen, atom no:82 ve atom ağırlığı: 207.21 olan kimyasal element, kurşun, plumbum.
lead in:[isim]  besleme, anten giriş teli, giriş, programı açış sözleri, tanıtma
lead baloon:düş kırıklığı, kötü sürpriz
lead to the altar:evlenmek, dünya evine girmek
lead for investors:[isim]  yatırımcılar için tavsiyeler
lead arranger:[isim]  lider düzenleyici
lead up:sözü getirmek, yolunu yapmak
lead up to:sözü getirmeye çalışmak, demeye çalışmak
lead on:önde gitmek, götürmek, ayartmak, kandırmak
lead time:[isim]  termin
lead band lags in trade:[isim]  ticaret hayatındaki iniş çıkışlar



[ son aranan 10 kelime: arma levhası | kitapları karıştırmak | puncture | to read the balance sheet | leğen | film recorder | jet bombardıman uçağı | bimbo | descant | lead ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0019