| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| leave: | [isim] müsaade, izin, ruhsat; veda | |
| leave: | [fiil] ayrılmak, bırakmak, terketmek; yola çıkmak; kalkmak; kalmak; unutmak (eşya); vazgeçmek, caymak | |
| leave a bad taste in one's mouth: | ağzında kötü bir tat bırakmak, kötü izlenim bırakmak | |
| leave a blank: | boşluk bırakmak | |
| leave a message: | mesaj bırakmak | |
| leave me alone: | beni yalnız bırak. | |
| leave of court: | mahkeme izni, mahkeme izin znini | |
| leave without pay: | [isim] ücretsiz izin | |
| leave out: | atlamak, unutmak, ihmal etmek, üzerinde durmamak, karıştırmamak, dışında tutmak | |
| leave out of account: | hesaba katmamak, dikkate almamak, saymamak | |
| leave off: | salıvermek, dinmek, giymemek, takmamak, sonuçlandırmak, bitirmek, bırakmak, vazgeçmek, sona ermek, bitmek | |
| leave on: | çıkarmamak (elbise), açık bırakmak (ışık vb.) |
[ son aranan 10 kelime: alertness | fastidious | to open on schedule | nasilsin | teeming | ayaklari uzerinde durmak | ral | rev | çok daha iyi yöntem | leave ]