TELAFFUZKELİMEANLAM
level:[isim]  düzlük, düzey, seviye, hiza, su terazisi, düzeç, zemin
level:[fiil]  düzeltmek, düzleştirmek, yıkmak, yerle bir etmek, eşitlemek, dengelemek, yöneltmek, hedef almak, nişan almak
level:[sıfat]  düz, yatay, aynı seviyede, ölçülü, dengeli, seviyeli, makul, mantıklı, akılcı, namuslu, dürüst
level:düzey,seviye
level:duzey
level l er:tesviye eden kişi ya da alet, (politika) eşitçi
level off:düzeltmek, yatay duruma getirmek, yatay hale gelmek, hedef almak, saldırmak
level up:aynı seviyeye çıkarmak, yükselterek eşitlemek
level crossing:[isim]  hemzemin geçit
level of armaments:silahlanma durumu
level of unemployed:işsiz oranı
level headed:sağduyulu, mantıklı, akılcı, aklı başında, dengeli
level of languages:dil bilgisi düzeyi, dil bilme düzeyi
level out:düzeltmek, yatay duruma getirmek, yatay hale gelmek, hedef almak, saldırmak
level of supply:arz düzeyi



[ son aranan 10 kelime: efkar | the conscious | yardım için birine güvenmek | christianity | to strenghten the peace | ravenous | lessor | metric ton | bardaktan boşanırcasına yağmak | level ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0015