| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| local: | [isim] sakin, yöre sakini | |
| local: | [sıfat] kısmi, lokal, bölgesel, yerel, yerli, şehir içi, ekspres olmayan | |
| local: | yerel; sadece belli bir yeri ilgilendiren. | |
| local: | Vücudun ufak bir bölümüne ait, mevzii, lokal. | |
| local: | yerel | |
| local rates: | [isim] yerel vergiler | |
| local talents: | [isim] bir yerin ileri gelenleri | |
| local hour angle: | yerel saat açısı | |
| local habitation: | ikamet mahalli | |
| local taxes: | [isim] yerel vergiler | |
| local authority loans: | [isim] (Br) kamu hizmetlerine yapılan sermaye yatırımlarını finanse etmek için mahalli idareler tarafından alınan borçlar | |
| local resources: | [isim] yerel kaynaklar | |
| local inhabitant: | yerli sakin | |
| local headquarters (of an organization: | lokal | |
| local remedy: | yerel çare |
[ son aranan 10 kelime: banditry | bayram | zamanın geçmesiyle bırakmak | acıklı bir ses | to block in | ovate | ev sahibi hükümet | çözmek | çıkarcı | local ]