| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| matter: | [isim] madde, cisim, husus, şey, konu, mesele, önem, öz, iltihap, cerahat, irin | |
| matter: | [fiil] önemi olmak, önemli olmak, iltihaplanmak | |
| matter: | 1. Madde, 2. Cerahat, irin. | |
| matter: | madde, ozdek | |
| matter for discussion: | söz konusu şey, bahis konusu mesele | |
| matter of course: | doğal bir şey | |
| matter of record: | mahkeme zabıtlarına geçirilmiş olan ve ancak o zabıtlarla kanıtlanabilecek adli olay veya muamele | |
| matter in deed: | belgeyle kanıtlanabilecek, kanıtlanması gereken husus | |
| matter calling for attention: | dikkat isteyen mesele | |
| matter of taste: | zevk meselesi | |
| matter of public concern (ment): | kamuyu ilgilendiren sorun | |
| matter of public concern (ment: | kamuyu ilgilendiren sorun | |
| matter in controversy: | ihtilaf konusu | |
| matter of fact: | gerçekçi, maddi, duygusuz |
[ son aranan 10 kelime: nontheless | temizlikci | açlıktan kıvranma | söndürmek (kireç) | yudum | gombault-philippe's triangle | come true | bir ormanın ağaçlarını kesmek | dağ | matter ]