| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| pair: | [isim] çift, eş, iki parçadan oluşan şey, arabanın iki atı | |
| pair: | [fiil] çift olmak, çiftleştirmek, eşlemek, evlendirmek, çiftleşmek, eşleşmek | |
| pair: | 1.Çift, yanyana gelmiş iki şey, iki parçadan oluşmuş herhangi bir şey (alet v.s.); 2. Çift çift dizmek veya dizilmek; 3. Çiftleştirmek veya çiftleşmek. | |
| pair (elektrik): | ikitel, iletken cifti | |
| pair annihilation: | çift yok olması | |
| pair of bags: | pantolon | |
| pair of bellows: | körük | |
| pair of compasses: | pergel | |
| pair of hedge shears: | bahçe makası, budama makası | |
| pair of secateurs: | bahçe makası, budama makası | |
| pair of oars: | çifte | |
| pair of binoculars: | dürbün | |
| pair off: | ikişer ikişer ayırmak, çiftlere ayırmak, evlendirmek, çiftlere ayrılmak, evlenmek |
[ son aranan 10 kelime: to protect | to be badly frightened | sth which takes place in the presence of witness | bubi tuzağı | tasvip etmemek | nakdi borç | kovulma | reçete defteri | oyuncakçı dükkanı | pair ]