| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| port: | [isim] liman, havalimanı, iskele, sığınacak yer, iskele tarafı, geminin sol tarafı, porto şarabı, giriş, delik, lombar, lomboz, gaz deliği, kale duvarındaki delik, buhar deliği, duruş, tavır | |
| port: | baglanti kapisi, iskele | |
| port arms: | tüfek omuza | |
| Port Authority: | liman işletmesi | |
| port concentrator: | iskele trafigini yogunlastirici | |
| port wine: | porto şarabı | |
| port of transit: | transit limanı | |
| port of call: | uğrama limanı, uğranılacak liman, ara limanı | |
| port of discharge: | boşaltma limanı, varma limanı | |
| port risks: | [isim] deniz sigorta poliçelerinde liman rizikoları | |
| port of destination: | varış limanı, teslimat limanı | |
| port facilities: | [isim] liman tesisleri, liman (boşaltma , yükleme , tamirat , yakıt , su , kumanya (ihtiyaçlarını sağlayabilen tesisler |
[ son aranan 10 kelime: daha sonra görüşmek üzere. | mali durumun gittikçe kötüye gitmesi | sinai | sevilmeyen | caucasus | pamuklu | koteran | bir konunun içini dışını bilmek | recording | port ]