TELAFFUZKELİMEANLAM
position:[isim]  konum, yer, durum, pozisyon, duruş, görev, mevki, statü, görüş, fikir, sav
position:[fiil]  yerleştirmek, koymak, yerini belirlemek
position:konum
position:1. Durum, vaziyet, şekil, yer, pozisyon; 2. Çocuğun uterus içindeki durumu; 3. Özel muayeneler için vücuda verilen bazı durumlar.
position:pozisyon
position offered:iş teklifi
position at the end of the year:yıl sonu itibariyle durum
position traders:[isim]  mal borsalarına karşı uzun vadeli (altı ay ile bir yıl ya da daha uzun bir süre) bir yaklaşım içinde olan tüccarlar
position of interpreters:tercümanlık
position with good prospects:geleceği parlak mevki I
position in class:sınıfta oturulan yer
position finding:yer tespiti



[ son aranan 10 kelime: seri ateş | in all its aspects | indirect control | dismiss the charge (on indictment) | inandırıcı nedenler | feeder plant | göz dikmek | | bağlı ürünler | position ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0013