TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| practical: | [sıfat] pratik, uygulamalı, kullanışlı, elverişli, becerikli, iş bitirici, gerçekçi, objektif, nesnel, el ile yapılan, uygulanbilir |
| practical joke: | el şakası, eşek şakası |
| practical suggestion: | pratik fikir |
| practical politics: | [isim] hemen uygulanabilecek ve sonuç aldırıcı planlar, politikalar |
| practical impossibility: | [isim] fiili imkânsızlık |
| practical knowledge: | pratik bilgi |
| practical politician: | meslekten politikacı |
| practical men: | pratik kimseler |
| practical nurse: | (US) hastabakıcı, diplomalı hemşire |
| practical mechanics: | makina bilgisi, pratik makine bilgisi |
| practical method: | pratik metot, pratik yöntem |