TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
put out: | sönmüş | |
put out a feeler: | ağız aramak, nabız yoklamak | |
put out of: | dışında bırakmak, hariç bırakmak, katmamak | |
put out of action: | bozmak, çalışamaz hale getirmek | |
put out of sight: | saklamak, ortadan kaldırmak, göz önünden kaldırmak |