TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| Right: | [isim] doğruluk, gerçek, hak, düzen, sağ, sağ taraf |
| right: | [fiil] düzeltmek, doğrultmak, dik konuma getirmek, haklı çıkarmak, telâfi etmek, derleyip toplamak, çeki düzen vermek, itibarını iade etmek |
| right: | [sıfat] doğru, dürüst, haklı, gerçek, en uygun, sağlıklı, sağ, düzenli, düz, dik (açı), dik açılı, yasal (mirasçı) |
| right: | [zarf] doğru, düzgün, yolunda, sağa, sağda, sağdan, dosdoğru, doğrudan doğruya, tam olarak, tam, gayet, cidden |
| right ahead: | dosdoğru, doğruca |
| right of access to the books: | muhasebe defterlerini inceleme hakkı |
| right as nails: | dosdoğru |
| right now: | hemen şimdi |
| right along with: | yanı sıra |
| right angle: | dik açı |
| right on: | [ünlem] dosdoğru |
| right on time: | tam zamanında |
| right to education: | [isim] eğitim hakkı |
| right of floatsam and jetsam: | kazazedelere yardım ve kıyıya düşen mallara sahip olma hakkı |