TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| rule: | [isim] kural, talimat, kanun, prensip, hüküm, mahkeme kararı, tüzük, yönetmelik, egemenlik, idare, metre, cetvel, standart, norm, gönye |
| rule: | [fiil] yönetmek, hükmetmek, idare etmek, emretmek, sözü geçmek, saltanat sürmek, hüküm vermek, karara varmak, çizmek, çizgi çekmek, cetvelle çizmek, düzeyinde olmak, geçerli olmak |
| rule: | kural |
| rule: | Kaide, kural. |
| rule based: | kuralci, kurala dayali |
| rule for prevention of accidents: | kazaları önleme kuralı |
| rule of court: | mahkeme kararı |
| rule out: | [fiil] silmek, çıkarmak, almamak, diskalifiye etmek, kabul etmemek, reddetmek |
| rule over: | hükmetmek, hakim olmak |
| rule for the prevention of accidents: | kazaları önleme kuralı |
| rule of reason: | [isim] muhakeme kuralları |
| rule of thumb: | el kararı, el yordamı, pratik yöntem |
| rule of law: | hukukun üstünlüğü |