| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| Silver: | [isim] gümüş, gümüş para, gümüş rengi, gümüş eşya, gümüş çatal bıçak takımı | |
| silver: | [fiil] gümüşlemek, gümüş kaplamak, sırlamak, beyazlamak, ağarmak, gümüş rengine boyamak | |
| silver: | (ag) gümüş | |
| silver: | Ag sembolü ile bilinen atom no: 47 ve atom ağırlığı: 107.880 olan kimyasal element, gümüş. | |
| silver: | gümüş | |
| silver side: | sığır budunun dış tarafı | |
| silver wing: | [isim] (US) yarım ABD doları | |
| silver lining: | umut ışığı, bulutun kenarındaki beyazlık | |
| silver bullion: | gümüş külçe | |
| silver in ingots: | külçe halinde gümüş | |
| silver agio: | gümüş paranın değerinin başka metal paraların değerine oranla fazlalık farkı | |
| silver alloy: | gümüş alaşım | |
| silver bar: | külçe halinde gümüş, gümüş külçesi | |
| silver basis: | gümüş miyar rejimi | |
| silver birch: | beyaz kayın ağacı, huş ağacı |
[ son aranan 10 kelime: zilch | biri için çıldırmak | hyaluronidase | public finances | hafif kahvaltı | hatıra defterine yazmak | kaydedilmek | to have an expensive tastes in clothes | bir kaçağı saklamak | silver ]