TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
sour: | [isim] sepileme asidi, ekşi şey, ekşi içki | |
sour: | [fiil] ekşimek, bozulmak, kesilmek, huysuzlaşmak, somurtmak, surat asmak, zehir olmak, hayatı zehir olmak, zehir etmek, bozmak | |
sour: | [sıfat] ekşi, mayhoş, buruk, ekşimiş, keskin, dokunaklı, suratsız, somurtkan, hırçın, ayazlı, buz gibi, rutubetli (toprak) | |
sour: | Ekşi, acı. | |
sour grapes: | ulaşılamayan şeye pis deme | |
sour cherry: | vişne | |
sour face: | çehre | |
sour spirited reception: | kötü karşılanma | |
sour cream: | ekşi krema, krema |