TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
stall: | [isim] ahır, koltuk, stand, tezgâh, koltuk [tiy.], sargı (parmak), hız kaybedip düşme (uçak), park yeri, oyalama, bahanelerle aldatma, vakit kazanmaya çalışma | |
stall: | [fiil] oyalamak, hızı kesilerek düşmek, zaman kazanmak, geciktirmek, saplanmak, durmak (motor), stop etmek, hızı kesilmek | |
stall: | ambale olmak | |
stall for time: | vakit kazanmaya çalışmak | |
stall off: | oyalamak, atlatmak, kandırmak, geciktirmek | |
stall holder: | açık havada tezgâh kurup satış yapan |