TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
stare: | [isim] gözünü dikme, sabit bakış, boşluğa bakma | |
stare: | [fiil] gözlerini dikmek, gözünü dikmek, dik dik bakmak, gözü dalmak, boşluğa bakmak, boş boş bakmak, bakakalmak, hayretle bakmak | |
stare at: | bakakalmak, dik dik bakmak, gözlerini dikmek | |
stare into vacancy: | boşluğa dalıp bakmak | |
stare smb. in the face: | eli kulağında olmak, gözünün önünde olmak, karşısında durmak | |
stare decisis: | (Lat) mahkeme kararlarının ileriki olaylarda örnek oluşturmalarını öngören öğreti |