| TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| telephone: | [isim] telefon | |
| telephone: | [fiil] telefon etmek, telefonda söylemek | |
| telephone book: | telefon rehberi | |
| telephone booth: | telefon kulübesi | |
| telephone box: | telefon kulübesi | |
| telephone starved: | çok az sayıda telefonu bulunan | |
| telephone wires: | [isim] telefon telleri | |
| telephone exchange: | santral | |
| telephone rates: | [isim] (US) telefon ücretleri | |
| telephone pole: | [isim] telefon direği | |
| telephone amplifier: | telefon amplifikatörü | |
| telephone cable: | [isim] telefon kablosu |
[ son aranan 10 kelime: bir ırmak tarafından beslenen akıntısız su birikintisi | subsidiarity | belli aralıklarla gerçekleşen | belli başlı | her zamanki iş | belli bir süre içinde ilerleyen ve gerileyen kimse sayısının ölçümü | to add together | belli sayıda | belli bir bölge içinde yer yer dolaşan hâkim | telephone ]