TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| tell: | [fiil] söylemek, demek, anlatmak, emretmek, açığa çıkarmak, bildirmek, haber vermek, ayırt etmek |
| tell a lie: | yalan söylemek |
| tell the truth: | doğru söylemek, doğruyu söylemek |
| tell me what you want: | buyur buyrun |
| tell a fib: | yalan söylemek, uydurmak, atmak |
| tell a long rigmarole: | abuk subuk konuşmak, saçma sapan konuşmak |
| tell a pack of lies: | bir yığın yalan söylemek |
| tell it to the marines: | inanmıyorum, sen onu benim külahıma anlat |
| tell us another: | atma, palavrayı bırak |
| tell off: | görev vermek, iş vermek, azarlamak, sayıp ayırmak |
| tell that to the horse- marines: | sen onu benim külahıma anlat |