TELAFFUZKELİMEANLAM
to allow:[fiil]  tahsis etmek, ayırmak, izin vermek, tasdik etmek, tasvip etmek, hesaba katmak, saymak, itiraf etmek, teslim etmek, razı olmak, hoş görmek, cevaz vermek, bırakmak, kabul etmek, müsaade etmek, tecviz etmek
to allow a margin for mistakes:[fiil]  yanlışları hesaba katmak
to allow sth to be played or performed:[fiil]  oynatmak
to allow two weeks holiday:[fiil]  iki haftalık izin vermek, iki haftalık izin zni vermek
to allow a margin for errors:[fiil]  hata payı bırakmak
to allow a rebate on an account (invoice):[fiil]  bir hesaptan (faturadan) iskonto yapmak
to allow sb's claim without question:[fiil]  birinin talebini sorgusuz sualsiz kabul etmek
to allow a bill to lie on the table:[fiil]  bir önergeyi arka plana atmak, kanun tasarısını sürüncemede bırakmak
to allow imports in proportion to exports:[fiil]  ihracata oranla ithalata müsaade etmek
to allow interest:[fiil]  faiz ödemek
to allow for all possibilities:[fiil]  her türlü olasılığı hesaba katmak



[ son aranan 10 kelime: damar sertliği | radian | egypt | guguklu saat | tansiyon aleti | to be working in an office | katkılı | yalancı kimse | bottle bank | to allow ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0507