TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to balance: | [fiil] tartmak, muvazene etmek, üzerinde düşünmek, dengelemek, denklemek, denkleştirmek, terazilemek |
| to balance one item against the other: | [fiil] bir kalemi ötekiyle dengelemek |
| to balance in favour of sb: | [fiil] birinin tarafını tutmak |
| to balance budget: | [fiil] bütçeyi dengelemek |
| to balance out: | [fiil] dengelemek |
| to balance against: | [fiil] terazinin öteki kefesine koymak |
| to balance an account: | [fiil] hesap kapatmak, bir hesabı (açığı kapayarak) dengelemek, mizan yapmak |
| to balance the books: | [fiil] bilanço çıkarmak, defterleri kapatmak |
| to balance the budget: | [fiil] bütçeyi dengelemek |
| to balance the cash: | [fiil] kasayı tutturmak, kasa yapmak, kasayı yapmak |
| to balance the ledger: | [fiil] defter-i kebir hesabını kapatmak |