TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to create: | [fiil] vücuda getirmek, husule getirmek, atamak, tayin etmek, düzenlemek, ihdas etmek, icat etmek, kurmak, meydana koymak, vücut vermek, yapmak, yaratmak |
| to create difficulties: | [fiil] engel çıkarmak |
| to create a revolutionary climate: | [fiil] bir isyan havası yaratmak, isyan havası yaratmak |
| to create a fund: | [fiil] fon yaratmak |
| to create credit: | [fiil] kredi yaratmak |
| to create demand: | [fiil] talep uyandırmak, talep yaratmak |
| to create wealth: | [fiil] servet yaratmak |
| to create new jobs: | [fiil] yeni işler yaratmak |
| to create a precedent: | [fiil] emsal oluşturmak |
| to create (raise) a disturbance: | [fiil] huzursuzluk yaratmak |
| to create a bad impression: | [fiil] kötü izlenim yaratmak, kötü bir izlenim yaratmak |