TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
to discourage: | [fiil] cesaretini kırmak, önüne geçmek, tasvip etmemek, uygun bulmamak, gözünü korkutmak, moralini bozmak, vazgeçirmeye uğraşmak, hevesini kırmak, maneviyatıni kırmak, umudunu kırmak | |
to discourage monopolistic business practices: | [fiil] tekelci ticari uygulamaları engellemeye çalışmak | |
to discourage sb: | [fiil] cesaretinıkırmak, şevkinıkırmak |