TELAFFUZKELİMEANLAM
to hear:[fiil]  kulak vermek, haber almak, mektup almak, sorguya çekmek, ifadesini almak, duymak, dinlemek, işitmek
to hear counsel on both sides:[fiil]  (Br) her iki tarafın savunmasını dinlemek
to hear counsels on both sides:[fiil]  iki tarafın da avukatlarını dinlemek
to hear the consequences:[fiil]  sonuçlarına katlanmak
to hear a case:[fiil]  davaya bakmak, bir davaya bakmak, yargılamak
to hear from:[fiil]  haber almak
to hear sb out:[fiil]  birinin diyeceklerini sonuna kadar dinlemek
to hear a motion:[fiil]  bir dilekçeyi kabul etmek, bir önergeyi tartışmak, önergeyi tartışmak
to hear a petition:[fiil]  bir dilekçeyi kabul etmek, dilekçeyi kabul etmek
to hear a witness:[fiil]  tanık dinlemek
to hear evidence:[fiil]  tanık dinlemek



[ son aranan 10 kelime: sıkılık | civciv sesi | foe | recreation facilities | şiddetli arzu | bir suçlama karşılığında verilecek tam cevabı bulmak | sırayla tecavüz etme | toprak kirliliği | what size do you take | to hear ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0549