TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to imagine: | [fiil] tasavvur ve tahayyül etmek, tasarımlanmak, farz ve tahmin etmek, kavramak, anlamak, hayal etmek, düşlemek, sanmak, tahayyül etmek, tasavvur etmek, zannetmek |
| to imagine the worst needlessly: | [fiil] evhama kapılmak |
| to imagine (sth bad) groundlessly: | [fiil] vehmetmek |
| to imagine oneself in another's position: | [fiil] kendini başka birinin mevkiinde farz etmek, kendini başka birinin mevkinde farzetmek |
| to imagine readily: | [fiil] göz önüne getirmek |
| to imagine sth bad groundlessly: | [fiil] vehime kapılmak |