TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to investigate: | [fiil] incelemek, gözden geçirmek, eşelemek, araştırmak, sormak, tahkik etmek, tahkikat yapmak, teftiş etmek, tetkik etmek |
| to investigate the causes of a railway accident: | [fiil] bir tren kazasının nedenlerini araştırmak |
| to investigate a case: | [fiil] bir durumu soruşturmak, bir olayı tahkik etmek, bir durumu soruşturmak, bir davayı soruşturmak, bir olayı tahkik etmek |
| to investigate ownership of a company: | [fiil] bir şirketin kime ait olduğunu araştırmak |
| to investigate sth statistically: | [fiil] bir şeyin istatistiki araştırmasını yapmak, bir şeyin istatistikî araştırmasını yapmak |
| to investigate affairs of a company: | [fiil] bir şirketin işlerini kontrol etmek |
| to investigate a crime: | [fiil] bir suç tahkikatı yapmak, kovuşturmak |
| to investigate corruption: | [fiil] rüşvet tahkikatı yapmak |
| to investigate the facts more thoroughly: | [fiil] olayları daha iyi incelemek |
| to investigate the facts more throughly: | [fiil] olayları daha iyi incelemek |
| to investigate the details of: | [fiil] derinleştirmek |