TELAFFUZKELİMEANLAM
to lay:[fiil]  yatırmak, sermek, yatıştırmak, teskin etmek, koymak, vazetmek, yumurtlamak, üstüne koymak, isnat etmek, yerine koymak, dizmek, yaymak, belirli bir vaziyete koymak, sunmak, (sofra) kurmak, (denizcilik) herhangi bir yöne gitmek, dizmek, örmek
to lay down arms:[fiil]  silahları bırakmak
to lay before sb the dangers he is running:[fiil]  birinin karşı karşıya olduğu tehlikeleri gözü önüne koymak
to lay in store for the winter:[fiil]  kış için depolamak
to lay in supplies for the winter:[fiil]  kış için erzak depolamak
to lay stress on foreign languages:[fiil]  yabancı dillere önem vermek
to lay aside all ambition:[fiil]  bütün tutkuları bir yana bırakmak
to lay out the red carpet:[fiil]  büyük tezahüratla karşılamak
to lay off workmen during a business depreciation:[fiil]  bir ekonomik krizde işçileri çıkarmak
to lay a cable:[fiil]  kablo döşemek
to lay down paving stones:[fiil]  kaldırım döşemek



[ son aranan 10 kelime: şeytan çarmığı | gaddarlık etmek | incelenmek | rus dostu | tepki bobini | şahıs şirketi | sulu | ön plâna çıkmak | collapsible carton | to lay ]
cümle çeviri / sözlük / kullanım şartları / bize ulaşın
RoketSozluk.com 2008-2024 - Tüm Hakları saklıdır. 0.0021