TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to make out: | [fiil] yazmak, doldurmak, iddia etmek, ileri sürmek, birinin karakterini anlamak, ilerlemek, anlamak, çıkarmak, başarı kazanmak |
| to make out oneself cleverer than one is: | [fiil] kendini olduğundan daha becerikli göstermek |
| to make out a bill of loading: | [fiil] konşimento düzenlemek |
| to make out a handwriting: | [fiil] bir el yazısını okuyabilmek, el yazısını okuyabilmek, el yazısını çıkarabilmek |
| to make out a document in duplicate: | [fiil] bir evrakı iki suret hazırlamak |
| to make out a bill: | [fiil] fatura çıkarmak |
| to make out a case: | [fiil] iyi savunmak |
| to make out a road: | [fiil] bir yol işaretlemek |
| to make out a cheque: | [fiil] çek yazmak |
| to make out a draft: | [fiil] bir poliçe yazmak |
| to make out a payroll: | [fiil] bordro yapmak |