TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to mean: | [fiil] düşünmek, kurmak, mana vermek, demek istemek, demek, ifade etmek, anlamına gelmek, kastetmek, niyet etmek, niyetlenmek, kasdetmek |
| to mean loss of prestige: | [fiil] itibarını kaybetmek demek, itibarıni kaybetmek demek |
| to mean no offence: | [fiil] kasti olmamak |
| to mean no offense: | [fiil] kötü niyeti olmamak |
| to mean a great deal for sb: | [fiil] biri için çok şey ifade etmek |
| to mean one's son to succeed: | [fiil] oğlunu kendisine halef olarak düşünmek |
| to mean a house for one's daughter: | [fiil] vasiyetinde kızına bir ev bırakmayı düşünmek |
| to mean a lot for sb: | [fiil] biri için çok şey ifade etmek |
| to mean business: | [fiil] ciddi bir şekilde ilgilenmek, ciddi olarak düşünmek |
| to mean no harm: | [fiil] kötülük yapma kastı olmamak, kasti olmamak |
| to mean well by sb: | [fiil] biri için iyi niyet beslemek |