TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to oppose: | [fiil] karşılaştırmak, direnmek, cephe almak, aleyhte olmak, itiraz etmek, karşı çıkmak, karşı sına dikilmek, karşı durmak, karşı koymak |
| to oppose advantages and disadvantages: | [fiil] avantajları ve dezavantajları karşılaştırmak |
| to oppose a bill: | [fiil] bir önergeye karşı çıkmak |
| to oppose a will: | [fiil] bir vasiyetnameyi tanımamak, vasiyetnameyi tanımamak |
| to oppose bill: | [fiil] bir önergeye karşı çıkmak |
| to oppose of sth: | [fiil] münasip görmek |
| to oppose a marriage: | [fiil] bir evliliğe karşı çıkmak |
| to oppose a motion: | [fiil] bir önergeye karşı çıkmak, bir önergeye itiraz etmek |
| to oppose a scheme: | [fiil] bir plana karşı çıkmak |
| to oppose an action: | [fiil] bir eyleme itiraz etmek |
| to oppose sb's plans: | [fiil] birinin planlarına karşı çıkmak |