TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to pay sb: | [fiil] birinin (restoranda) masrafını çekmek |
| to pay sb a hundred pounds to hold his tongue: | [fiil] birine yüz pound sus payı ödemek |
| to pay sb back in his own coin: | [fiil] aynı şekilde karşılık vermek, birine aynıyla karşılık vermek |
| to pay sb in his own coin: | [fiil] birine aynıyla karşılık vermek |
| to pay sb at the pictures: | [fiil] birini sinemaya çağırmak |
| to pay sb the lost value of sth: | [fiil] bir şeyin kayıp değerini ödemek |
| to pay sb a sum upon submission proof of identity: | [fiil] kimliğini ispat şartıyla birine bir meblağ vermek |
| to pay sb from of one's own pocket: | [fiil] birine kendi cebinden para vermek |
| to pay sb from one's own pocket: | [fiil] birinin masrafını kendi cebinden çekmek, birinin masrafını kendi cep inden çekmek |
| to pay sb a call: | [fiil] birine uğramak |