TELAFFUZ | KELİME | ANLAM |
| to retain: | [fiil] alıkoymak, elinde bulundurmak, ücretle tutmak, akılda tutmak, unutmamak, muhafaza etmek, tevkif etmek, tutmak, devretmemek, elde tutmak |
| to retain books: | [fiil] defterleri saklamak |
| to retain one's citizenship: | [fiil] vatandaşlığını muhafaza etmek, vatandaşlığını bırakmamak |
| to retain customers: | [fiil] müşteri tutmak |
| to retain a tax: | [fiil] (ücretten) vergi kesmek |
| to retain title: | [fiil] mülkiyeti elinde tutmak |
| to retain wages: | [fiil] ücretleri alıkoymak |
| to retain the use of all one's faculties: | [fiil] aklı yerinde olmak (bütün akli melekelerine sahip olmak |
| to retain a clear memory of one's school days: | [fiil] okul günlerinin anısını belleğinde canlı tutmak |
| to retain a barrister (counsel): | [fiil] (Br) US avukat tutmak |
| to retain one's nationality: | [fiil] (US) vatandaşlığından ayrılmamak |